Öncelikle hücre sağlığını kazanmayı amaçlayan Biorezonans terapileri sağlıklı ve dinç bir yaşam için bedene dışarıdan bilinçli bir şekilde yardım edebilmemizi ve organizmadan toksinlerin atılmasını sağlar.
Tedavi detaylı anemnez ve kinezyolojik muayeneden sonra başlar. Ortalama 4-6 seanslık Biorezonans terapi programı ile vücuttan temizlenebilen toksik maddeler şunlardır:
Civa / Amalgam (Siyah) Dolgular: Vücuttaki civa birikimi birbirinden bağımsızmış gibi duran birçok kronik hastalığın asıl sebebi olduğu artık anlaşılmıştır. Civa vücudumuzda yağ dokusunda birikir. Yağ dokumuz ise sinir sistemimizin, beynimizin, böbreklerimizin, akciğerlerimizin, salgı bezlerinin ve diğer birçok önemli organımızın yapıtaşıdır.
Birçok kişide civa birikimini tetikleyen faktör dişlerdeki amalgam dolgulardır. Diş dolgusu olarak kullanılan amalgam civalı bir bileşiktir. İçeriğinde civa, gümüş ve diğer bazı metaller bulunur. Ağız içindeki amalgam dolgular (bazen tek bir amalgam dolgu bile) “ağız içi pil” denilen elektriksel aktiviteyi oluşturur. Milivolt ve mikroamper cinsinden ölçülen bu aktivite amalgamdan iyonlaşmanın (yani civa salınımının) göstergesidir. Bu ölçüm biorezonans cihazıyla kolaylıkla yapılabilmektedir.
Kurşun: Vücutta yerleşen bir diğer önemli ağır metal de kurşundur. Yağ dokusunda birikir. Birçok farklı organ sistemi üzerinde problemler yaratır. Duygu durumda bozulmalar, hatırlama güçlükleri, depresyon eğilimi ve psikiyatrik problemler ve kronik yorgunluk hali, genel halsizlikler az ya da çok kurşun birikimiyle ilişkilidir. Kurşunun vücudumuza girişi soluduğumuz havadan, içtiğimiz sudan, yediğimiz sebzelerden ve diğer besinlerden oluşmaktadır.
Cadmiyum: Pillerin içerisinde, otomotiv ve diğer sanayide kullanılan ve çevresel kirlilik sonucu vücudumuzda biriken bir ağır metaldir. Sigaranın içinde de bulunur. Çinko ve selenyum gibi bizi kötü hastalıklardan koruyan ve bağışıklık sistemimizi güçlendiren iyi metallerin emilimini azaltır.