Biorezonans ile Detoks Tedavisi

Biorezonans terapisi ile detoks tedavisi vücuttan toksik maddeleri temizler

Yorgunluk, güçsüzlük, bitkinlik, halsizlik, iç sıkıntısı, sinirlilik, aşırı uyku veya uykusuzluk, kas ve eklem ağrıları… Tüm bunların sebebi vücudumuzda biriken toksinlerdir. Topraktan, sudan, havadan, gıdalardan bize geçen kimyasal toksik maddeler, enfeksiyonlarla mücadele sonrası vücudumuzda oluşan ve dışarı atılamayan zararlı atıklar, çevresel kirlilikle bize ulaşan tarım ilaçları, böcek öldürücüleri, hormonlar, petrol ürünü yakıtların atıkları, evlerde kullanılan temizleyiciler, kuru temizleme maddeleri vücut direncimizin azalmasına ve hatta yok olmasına sebebiyet verir. Gıda yoluyla bedenimize giren zararlı maddeler bağırsak floramızı bozarak bağırsaklarımızı normal görevini yapmaktan alıkoyar. Aslında metabolizmamız ter, idrar, dışkı, solunum ve safra aracılığıyla vücudumuzu toksinlerden arındırır. Ancak vücudumuzdaki ve çevremizdeki olumsuz faktörlerin giderek artması metabolizmamızın bu görevini yerine getirememesine neden olur.

Biorezonans ile detoks iyileşmeyi hızlandırır

Bunların sonucunda hormonal dengesizlikler, sinir sistemi bozuklukları, direnç kaybı, fizyolojik dengesizlikler ve kanser gibi geriye dönüşü olmayan hastalıklar oluşur.

Oysa bünyemizde biriken ve kronik hastalıklara neden olan bütün zararlı maddelerden, ağır metal ve toksin birikimlerinden biorezonans terapileriyle arınmak artık mümkündür. Öncelikle hücre sağlığını geri kazandırmayı amaçlayan biorezonans terapileri, sağlıklı ve dinç bir yaşam için vücuda dışarıdan bilinçli bir şekilde yardım edilmesini ve organizmadan toksinlerin atılmasını sağlar.

Biorezonans terapileri ile detoks tedavisi, detaylı anemnez, frekans taramaları ve muayeneden sonra başlar. Ortalama 4-6 seanslık biorezonans terapi programı gerektirir.  Tedavi süreçlerinde belirleyici unsurun vücudun o anda ihtiyacı olan terapilerin bütünsel olarak değerlendirilmesi sonundaki bulgular olduğu unutulmamalıdır.

Biorezonans terapileri ile detoks tedavisi vücuttan toksik maddeleri temizler. Bu toksik maddelerden bazıları şunlardır:

Cıva-Amalgam (Siyah) Dolgular: Vücuttaki cıva birikiminin birbirinden bağımsızmış gibi duran birçok kronik hastalığın asıl sebebi olduğu artık anlaşılmıştır. Cıva vücudumuzdaki yağ dokusunda birikir. Yağ dokusu sinir sisteminin, beynin, böbreklerin, akciğerlerin, salgı bezlerinin ve diğer birçok önemli organın yapı taşıdır. Birçok kişide cıva birikimini tetikleyen asıl faktör dişlerdeki amalgam dolgular olabilir. Diş dolgusu olarak kullanılan amalgam, cıvalı bir bileşiktir. İçeriğinde cıva, gümüş, kalay, bakır ve çinko gibi bazı metaller bulunur. Cıva 22 derece sıcaklıkta bile buharlaşabildiğinden sürekli olarak ağız içinden akciğere ve kana geçer; başta beyin olmak üzere diğer organ ve dokularda birikerek vücut fonksiyonlarını bozar.

Kurşun: Vücutta yerleşen bir diğer önemli ağır metal de kurşundur. Yağ dokusunda birikir. Birçok farklı organ sistemi üzerinde problemler yaratır. Duygu durumda bozulmalar, hatırlama güçlükleri, depresyon eğilimi ve psikiyatrik problemler, kronik yorgunluk hali, genel halsizlikler az ya da çok kurşun birikimiyle ilişkilidir. Kurşun vücudumuza soluduğumuz havayla, içtiğimiz suyla ve yediğimiz besinlerle girer.

Cadmiyum: Pillerin içerisinde bulunan, otomotiv ve diğer sanayi dallarında kullanılan ve çevresel kirlilik sonucu vücudumuzda biriken bir ağır metaldir. Sigaranın içinde de bulunur. Çinko ve selenyum gibi bizi kötü hastalıklardan koruyan ve bağışıklık sistemimizi güçlendiren iyi metallerin emilimini azaltır.